23 Mayıs 2009 Cumartesi

Haydar Akan, Tekin Sonmez Söyleşisi, İlk Bölüm Onuncu Yazı

Haydar Akan Kulu’da doğdu ve büyüdü, öğrenimini Türkiye’de yaptı, yaşamını sürdürme konusunda İsveç’i seçti. Fakat sürekli olarak Kulu üzerine düşündü, Kulu’nun gelişimi için tasarımlar kurdu, Kulu ile sıkı iletişim sürdürdü, bir ayağı Stockholm’de oldu ve zihinsel olarak tümü ile Kulu’da yaşadı. İsveç Başbakanı’nın Kulu’ya gitmesi konusunda Sayın Haydar Akan ile kısa bir söyleşi yaptık. İlk bölümünü yayınlıyoruz.

1.SORU; Sayın Haydar Akan siz Kulu’da doğdunuz büyüdünüz ve İsveç’e göçtünüz. Burada aydın kesimden biri olarak öne çıktınız, bir dönem Federasyon Başkanlığı yaptınız, bir anlamda sessiz, Kulu’nun göze görünmekten hoşlanmayan önderi olarak Kulu üzerine kapsamlı şekilde düşündünüz. Sonunda İsveç Başbakanı’nın Kulu’ya gitmesine de tanık oldunuz. Bu gezinin anlamı nedir? Bizi aydınlatır mısınız?
1.YANIT; Başbakan’ın Kulu’ya ziyaret yapacağını biz önceden bilmiyorduk, bu yönde bilgi almamıştık. Son beş yıl içinde İsveç Kralı, Kraliçesi, Meclis Başkanı ve en sonunda da Başbakan Turkiye’yi ziyaret etti. Bunların içinde Başbakan’ın programına Kulu’nun alınması Kululular açısından ve Kulu açısından iyi değerlendirilmesi gereken bir durumdu, ama bende iyi değerlendirilemediği düşüncesi hakim.

2.SORU; Kulu’nun İsveç’e varışı üzerinden kırk beş yıl geçti ve sonunda İsveç Başbakanı da Kulu’ya gitti ve siz bu konu için “..iyi değerlendirilemediği düşüncesi hakim,” dediniz. Türkiye açısından mı, Kulu açısından mı iyi değerlendirilemedi?
2YANIT; Kulu açısından iyi değerlendirilemedi. Kanımca Kulu’ya ayırdığı üç saat, Kulu Belediyesi’ni ziyaret, Olof Palme Parkı’nı ziyaret ve orada İsveç’le bağlantısı olan beş altı aile ile görüşme biçiminde gerçekleşti. Belediyede Belediye Başkanı ve çalışma arkadaşlarının görüşmesinde neler konuşulduğunu biz şu anda hala bilmiyoruz.

3.SORU; Kulu/İsveç arasında kırk beş yıllık birikime dayalı kriterler yok mu? Bu durumlarda buna dayalı bir ön bilgilendirme yapılmazdı mı?
3YANIT; Resmi bir açıklama yapılmadı böyle bir talep de olmadı kimseden. Belediye Başkanı böyle bir programın gerşekleşeceğini en azından üç dört hafta öncesinden mutlaka biliyordu. Çünkü İsveç Büyükelçiliği kendilerini ziyaret etmiş, (web sitesinden aldığımız bilgiye göre söylüyorum bunları) program üzerinde mutabık kalmışlar, kimlerle görüşüleceği, nerelerde durulacağı, nasıl hareket edileceği vs konuşulmuş. Bu geçen süre içinde Belediye Başkanı bir çalışma ekibi oluşturarak bu ziyareti daha anlamlı kılacak bir çalışma yapabilirdi.

4.SORU; Kulu Belediyesi önceden bir açıklama yapmadı mı?
4.YANIT; Kulu’da duyurulmuş olabilir, bilmiyorum ama biz İsveç’te yaşayanlar duymadık. Ziyarete üç dört gün kala Kulu’da çıkan bir yerel gazeteden okuma imkanımız oldu, üç dört gün içinde de başka bir şey yapma şansımız olamazdı zaten.

5.SORU;Bu ziyaretin Kulu’ya daha çok artı kazandırması açısından, Kulu ile İsveç arasında oluşan kırk beş yıllık birikim sizin elinizde olsaydı, siz Haydar Akan olarak nasıl bir program yapardınız?
5.YANIT; İsveç’te 30 bin Kululunun olduğundan bahsediyoruz. Bu 30 bin kişinin geçen 45 yıllık süre içinde belli artıları var, belli kayıpları var. Bunları doğru değerlendirip yeni talepler geliştirilebilirdi. Bu insanların buradaki eğitiminin, eğitim kalitesinin artırılması, yaşlıların konut ve sağlık durumlarının iyileştirilmesi, çocuklarımız için eğitimde fırsat eşitliği, çalışma hayatında daha iyi koşulların oluşturulması gibi talepler geliştirilebilirdi. Yani bu düşünce daha da geliştirilebilirdi. Orada olanlar yani Kulu’da yasayanlar için de ayrıca bir çalışma yapılabilirdi. Kulu’yla İsveç’te Kululuların yasadığı belediyeler arasında yıllar önce başlatılmış ilişkilerin geliştirilmesi için bir çalışma başlatılabilirdi. Ama bu yapılamadı, bu önemli bir eksiklik bence.

Sürecek...